Mutlu günümüzden bir kare: Üç mutlu görünmeye çalışan genc, beraber büyümüş üç arkadaş.

Resimde eksik olan ise; bir dayı, bir baba, bir dost, bir sırdaş, bir komedyen, bir adam. Yerinin dolmayacağını adınız gibi bildiğiniz bir adam!

Şiirle anlatabilirim belki, 
Çocukluğumun neşesi Muhammet dayıma özlemimi... 

























Sen yoktun bugün be dayı,
Esra'nın düğünü oldu bugün,
Hepimiz oradaydık...
Mekan on numaraydı, organizasyon müthişti

Gel gör ki kız tarafı eskisi gibi değildi,
Kızın eskisi gibi değildi,
Oğlun eski oğlun değildi,
Yokluğun onları çabuk büyüttü.
Mutlu görünmeye gayret ettiler, ne çare... Düğün diyordum dayı,
O kadar adamdık gönlümüzün dolusu bi gülemedik,
Neşeli bir kahkaha koyveremedik,
Hepimizin gözü seni aradı. 
Sen olsan böyle mi olurdu?
Her köşede gülen gözler,
Muhabbetinle hayatı seven çocuklar, gençler... Hani düğünümde halay başı olmuştun ya,
Herkesi gülmekten kırmış geçirmiştin yine,
Hanif dedeye halay çektirmiştin hani 
Hala güler dururuz,
Öyle şen olurdu merasimde kim varsa...
Kimse bitsin istemezdi düğün.

Kız babasının tabi, eski tadın olmazdı,
Biraz durgun başlar yine girerdin muhabbete
Hüznünü gizler yine de gülerdin, eminim. 
Zira asık suratla görmedim hiç seni

Velhasıl dayıcığım, sen yoksun ve sensiz evlendi kızın... Bizim köylüler değil yalnız,
Hayatına dokunduğun kim varsa bir parçası eksik senden sonra,

Hayatın neşesi kaçtı be dayı.
Daha ne yazalım ne söyleyelim...
Kim anlar ki zaten?
Seni anlatsak eksik anlatırız eşe dosta

Mekanın Cennet, hesabın kolay olsun benim can dayım 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

E-58 güncesi