İstanbul'un kongre otellerinden hoşuma giden aksesuar ve dekorlar








Mesleğim gereği sürekli otellerin konferans salonları ve toplantı odalarında vakit geçiriyorum. Keyifli workshop'lara da katılıyorum, nazaran sıkıcı bilgilendirme toplantılarına da...

Zamana çelme atmak için mekanlardan bir şeyleri saklamak istedim. Sonuçta çalışma hayatımın büyük bir kısmı otellerde, konferans salonlarında geçiyor.

İlgi çekici bulduğum aksesuar ve dekorları, ayrıca sanat eserlerini paylaşacağım.







Green Park Pendik'teki sandalyeler şıktı, oturmaya fırsatım olmadı, konforunu bilemiyorum ama görünüşü beni huzurlu hissettirdi...

Otele dair de birkaç kelam etmek isterim, otelin önündeki antika düğün arabaları koleksionu görülmeye değerdi. Bence bir otel kapısından içeri gireni bir şekilde etkilemeli. Ben mesela klasik bir araba kiralamak istediğimde bu oteli aramam gerektiğine inandım.






Grand Hyatt otelin masa örtüsü bulunmayan toplantı salonu interaktif bir ortam sunuyor insanlara. Konuşmacıyı dinlemek istemediğinizde eliniz hemen telefona gitmiyor. İnsanların ayak hareketlerinden sıkılanın yalnızca siz olmadığını alıyorsunuz. Networking için iyi.



























Beşiktaş Akaretler'deki W Otel'in aksesuarları, özellikle de tuzluk çok hoşuma gitti. Serdar Bilgili'nin eşine ait olduğu söylenen otelde ayrı bir hava var. Girişteki logo ve onun hemen önündeki taş insana, "normal bir yere girmediğini anla" mesajı verir gibi...



Bistro masaların üzerindeki bu şey, sanırım peçetelik... Toplantılarda kalemlik olarak da kullanılabilir. İlham verici... 


Kaliteli metal  tuzluk-karabiberliğin delikleri üstten değil, yandan. Böylece yemeğine tuz atarken ne miktarı ayarlamak için fazla kasılmıyor insan. Şık ve kullanışlı.







Hilton Bosphorus'taki Nuh'un gemisi tasviri o an ben öyle hissettiğim için mi, yoksa gerçekte mükemmel olmasından mı bilmiyorum bir otelde gördüğüm en anlamlı sanat eserlerinden biriydi. Çınar Carpet firmasının ürünü olan eserin tasarımcısını tanımak isterdim.


Tarih, doğa, gelecek tasavvurları bir arada... Yine Hilton Bosphorus'ta gördüğüm sanat eseri ilgimi çekti.
Otele dair diğer diyeceğim ise su hattında bir parça elektriğin olabileceği. Ellerinizi yıkarken eliniz niye acısın yoksa her defasında?




Radisson Blu Bosphorus Hotel'deki porselen tuzluklar da şirindi. Otelin terası zaten ayrı bir alem... Bu otele dair diğer notum ise aşçıları gözlemeyi çok iyi yapıyor. 






Balmumcu Dedeman Otel'deki bahçe sandalyeleri hem şık hem de konforlu




Bazı kaliteli otellerde tuvaletlerin lavabosunda ceket asmak için askı ihmal edilir ve ben buna çok kızarım. Dedeman Balmumcu'da bu düşünülmüş. Kongre salonunun altındaki erkek WC'si iki klozet ve birkaç pisuvardan oluşsa da temiz...





Zaman içinde güncellemeler yapmayı düşünüyorum.

Yaşamı sevmek dileğiyle, hoşça kalın.

Musab 










Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

E-58 güncesi