E-58 güncesi

Ata Tech Company
(Bilim kurgu hikaye)

Keşke her şey o gün olduğu gibi sade ve anlaşılır olsa diye düşündü.

Ulusun öne çıkan tüm gruplarının arasındaki kan davalarını tek gecede teknolojinin verdiği güç ve görsel tesirle bertaraf etmişti.

Milli mücadeleyi satır satır, kurşun kurşun temayüz ettiren Mustafa Kemal’in manevi şahsına saygısızlık etmekten çok çekinmişti önceleri. Nasıl olduysa kendini ikna etti.

Ata Tech’in 5 yıl içinde oturmuş kadrosuna o mesajı attı.

“Miralay Projesi başlasın.”

Atatürk’e dair dünyadaki yazılı görsel tüm malumat, Türkçe, Fransızca, Almanca elyazısıyla kaleme aldığı hatıraları dahil, konuşma yaptığı videolar, hakkında yazılanlar, data bilimcisi Jeremy Howard’ın muştusunu verdiği Deep Learning temelli programda işlenmeye başlamıştı. 

Basına açık toplantıya yabancı konuk çağrılmamış, sadece birbirine köklü bir düşmanlık besleyen Türk liderler katılmıştı.

Bunların her biri en az 1 milyon yurttaşın önder kabul ettiği liderlerdi.

Herkes en haklıydı şüphesiz ama Ata Tech kurucusu bu maskeli baloya son vermek için akıl ekseninde makul bir yol haritasıyla ilerlemişti.

Tarafların aynı sahnede sade koltuklarda yan yana oturduğunu 2018 yılında hayal bile edemezdiniz. Her biri en az 1 milyon kişinin önderi olarak kabul edilen liderlerdi.

Ancak 1923’te Aziz Mustafa Kemal Atatürk’ün kanı ve nöronlarıyla medeniyet yarışında ben de varım demiş bir vatan asla sahipsiz değildi.

Kurucu 30 yaşına kadar hayattaki gayesini keşfe çalışmış, sonunda tüm tekil çabalarına rağmen kendisinin bir toplum insanı olduğunu anlamıştı. Devrimlerin ve inkilapların bilanihaye yaşaması elzemdi.

1923’te 13 milyonluk yaralı, virane bir vatan nasıl 10 yıl içinde ilim ve fende çekim merkezi olduysa bu yine ve ivedilikle yapılmalıydı. Çocukları dijital dünyanın bulaşıkcılarından olmasın diye birileri husumetleri bırakıp eldeki insan kaynağını tıkır tıkır işleyen bir makine yapmalıydı.

Uzun süre bekledi, sonunda anladı ki Milletin istiklalini  milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktı.

Memlekette ve dünyada Atatürk hakkında saygın eserler vermiş ilim insanları Ata Tech’e davet ediliyordu ilk başlarda. Miralay onlara nezaketle ve bitmek bilmeyen kararlılığıyla izahatlar yapıyordu.

Programın amacı günümüz Türkiye’sini müşahede eden bir Miralay’a mevcut durumda taraflara emirlerini, önerilerini anlatmasıydı. 

Bunun için Ata Tech sadece Derin Öğrenme programıyla yetinemezdi.

1938’den bu yana yaşananlar da sisteme girildi.

İkinci dünya savaşı, Darbeler, Sovyetler’in yıkılışı, 11 Eylül, Irak, Kudüs başta olmak üzere, önemli bulunan kültür sanat hadiselerinden asayişe ne varsa Ata’ya dijital olarak nakledildi. Sistem, sürekli kapasite artırımıyla kendini geliştiriyordu. 

Ata Tech, yeni kitlesel jet hava taşıma araçlarından, ejderha formundaki solar panellerden ve hologram teknolojisinden trilyonlarca dolar kazanıyordu.

Geçen yıl konum takibi yapabilen mikro hologramı piyasaya sunmuştu ve sadece bu projeden kazanılan 20 milyar doları ve irili ufaklı patentlerden doğan haklarını Miralay Programı için ayırmıştı.

Elbette toplamda 10-15 dakika süren o nutuk bu çabaya değerdi. Bırak bu meblağı, Acem mülkü fedaydı.

Nasıl da ezmişti inatçılığı yaşam biçimi edinenleri...

Sesi aynı idi. Holograma yansıyan jest ve mimikleri, gözlerindeki beraaklık tıpkı 96 yıl önce olduğu gibiydi.

Yeni bir nutku 2023’te, o güne dek vukuu bulmuş her şeye vakıf bir devlet adamı olarak ele alıyor, diyordu ki, “Sahnede bulunan beyler Türkiye Cumhuriyeti'nin ilelebet yaşaması ve halkının refah içinde varlığını sürdürmesi adına "kendi haklı davalarınızı bir kenara bırakın". Her birinizin bu toplumda farklı işlevleri, farklı karşılıkları var. 

Birbirinizden nefret etmek yerine, birlikte Müreffeh Türkiye idealini sahiplenin.

Bana ve çağdaşınız yurttaşlara namertlik etmeyin. 

Bugün burada barışın ve bu kan davasına bir son verin. Saltanatın kaldırılması teklifimiz büyük mecliste konuşulduğu gün söylediğimi yine söylüyorum, “Lüzumu halinde bazı kelleler kesilebilir. Kurucu ve arkadaşlarıyla hareket eden milenyum kuvvacıları ne dediğimi çok iyi anlıyor. Bugünün kafa kesmesi şüphesiz farklı olur. Toplum nazarında saygınlığınız kalıcı olarak bertaraf edilir.”

Kurucu, özürle gazinin sözünü keserek, memleketin balık hafızalılarına nokta atışı vesikalar sunmak ihtiyacı hissesiyordu.

Atatürk’ü de sadece hayranlıkla dinleyip birkaç güne yine ufak hesaplarına dönmelerine tahammül edemezdi.

Namuslu vatandaş, akleden vatandaş, medeniyet yarışında “ne iş olsa yaparım” demeyen; alaka ve zanaat sahibi vatandaş ülküsü için birkaç kelam işitmek istiyordu.

Türkiye Cumhuriyeti’nin para sorunu kalmamıştı. Vardı ama bugun bu salonda barış kararı alırsa kanlılar, ülkenin tüm borcunu bir anda ödemeye ve refahı gözle görünür şekilde artırmaya muktedir bir şirketti Ata Tech...

Elin Musk’la ortaklıkları deha mühendisleri Türkiye’ye çekmeye yarayınca hayli yol alınmıştı.

Türkler kuşkusuz pratik zekalarıyla öne çıkıyordu ama tembeller ve doğuştan atarlıların diyarıydı burası. Neyse ki kurucu memlekette, artırdığı döviz girdisinin de etkisiyle pek tesirli bir yere gelmişti.

O gece bile kolaydı şimdi bakınca... 

Atatürk bir bir soruları cevaplamış sonra da oturanlar kendi hatalarını anlamıştı. 

Bunda şüphesiz Ata Tech’in Bilecik’teki biyoteknoloji laboratuvarında imal edilen, kişinin gen haritasıyla uyumlu solüsyonların klima sistemine zerk edilmesi de etkiliydi.

Solüsyon kayıtsız bir itaat getirmiyordu şüphesiz... 

İnsanda kıskançlık ve öfkeyle örtülü yıkıcı bulunan, elbette latince bir ismi de olan dürtüleri uykuya alıyordu.

Başta yol haritasını istişare ettiği Miralay buna karşı çıktıysa da, kurucu solüsyonun dozajını minimize ederek yine bu yolu izledi.

O akşam kanlılar 35 dile simültane tercüme edilen canlı yayında artık kavga etmeyeceklerini, Ata’nın manevi huzunda deklare etmişlerdi ve ardından kürsüye kurucu çıkmıştı.

O an hayatının en önemli anı olmalıydı aslında ama şimdi bakınca yeterli bulmuyordu kurucu...

Neler dememişti ki?

....

....

18 Aralık 2018