Musab Turan

                   Babadan miras kalan servetini çarçur etmemiş, katlayarak Türkiye’nin en zengin iş adamlarından biri olmuştu. Daha 30’lu yaşlarında Ar-Ge’ye yatırım yapmış, tekstil fabrikalarını dünyanın en ileri düzey üretim tesisleri haline getirmişti. Mümtaz Kanlıca, zengindi varlıklıydı ama aileden yana yüzü pek gülmemişti. Eşi dostu tarafından sevilen saygı duyulan biri olmasına rağmen içten içe derin bir mutsuzluk içinde yaşayıp gidiyordu. Görücü usulü evlenmişti o zamanlar. Annesini kıramamıştı. Kıramamıştı da ne olmuştu? Eşi Nezahat Hanım iyiydi, hoştu… Hatta evlendikleri zaman yöresinin en güzel kadınıydı ama aşırı inatçı ve anlayışsızdı. Kocası multi milyoner de olsa, kocasının aileyle ilgili harcamalarına, aldığı hediyelere içerlenir Mümtaz Bey’in huzurunu bozardı. Mümtaz Bey, her evlenecek damada söylenen o sözü, “İtaat et rahat et” lafını çok duymuştu. Allah var, uygulamayı denemiş...

Beyin organı  pek çok küçük sistemin birlikte ve sürekli çalışmasıyla bedenimizi idare eder. Davranış kalıplarını, üreme sistemini ve annelik davranışlarını beyinde Hipotalamus Sistemi yönetir örneğin... Limbik Sistem ise dürtüleri, duyguları ve iç dünyamızın kontrolünü sağlayan duygusal tepkileri kontrol eder. Öğrendiğimiz herhangi bir şeyi hafızaya aldığımız bölge ise Limbik Sistem’in kıymetli bir parçası olan Hipokampus’tur. İnsan bedeni ölümünden sonra toprağa karışırken Hipokampus kalıntıları da aynı şekilde toprak olur. Toprak insanlığın ortak hafızasıdır. Bu kelimenin tam anlamıyla böyledir. Mecazi değil. Hafızalarımız toprakta ve birilerinin bu en değerli madeni işlemesini bekliyor. Gelelim bizim konuya: Mezarlıklardan toplanan yağmur suları, yüz binlerce meftanın Hipokampus bölgesinden kalıntıları barındırır. Bu kalıntılar bakmasını bilen bilim insanları için yüzbinlerce yıllık hafızayı taşır. Mezarlık yağmur suları üzerinde yıllar...